27 Nisan 2016 Çarşamba

ARCS ve ASSURE Tasarım Modelleri

     ASSURE modeli, öğretmenlerin sınıflarında kullanmaları için değiştirilmiş bir Öğretim Sistemi Tasarımı (ISD) sürecidir. Öğretim Sistemi Tasarımı, öğretmenlerin öğrencileri için en uygun öğrenme ortamlarını tasarlamada ve geliştirmede kullanabilecekleri bir işlemdir. Bu metodu ders planı oluşturmada ve öğretme öğrenmeyi geliştirmede kullanabilmektedir. (1)

     Gagne’nin öğrenme koşulları; iyi tasarlanmış dersler öğrencilerin dikkatinin çekilmesi ile başlar ve sonra yeni materyal sunulur, öğrenciler uygulama yapar, öğrenmeleri ölçülür ve sıradaki aktivitelere geçilir.

    ASSURE Modeli, tüm bu şartları kapsamaktadır (2).


Özet olarak; ASSURE Modeli bireysel olarak öğretmenin sınıfta öğretim teknolojileri kullanmasının planlanmasında ve bir saatlik ders sürecinin adım adım planlanmasında kullanılabilecek öğrenme-öğretme süreçlerinde meydana gelebilecek sorunları aşmada bir kılavuz niteliğindedir.

    ASSURE Modelinin Aşamaları
1. Öğrenenlerin Analizi: Bu bölüm 3 alt baslıkta toplanır: öğrencilerin genel karakteristikleri, giris yeterlilikleri, öğrenme stilleri. Yas, is, kültürel, sosyoekonomik etkenler v.b., öğrenenlerin baslangıç esnasındaki bilgi seviyeleri, ön gereksinim yetenekleri, düsünme, davranıs yöntemi vb., algılanabilir tercihler ve dayanıklılık, bilgi isleme alıskanlıkları, motivasyonu etkileyen faktörler, psikolojik faktörler gibi etmenlerin analizi iyi yapılmalıdır.

2. Hedeflerin Belirlenmesi: hedefler tasarımcı tarafından net bir sekilde belirtilmelidir. Öğrenenlere kazandırılmak istenen davranıslar ölçülebilir ve gözlenebilir olmalıdır. Öğretim tasarımının hedefleri, ABCD formatında belirtilmelidir. (A) Audience (Öğretim programına katılanlar), (B) Behaviour (Davranıslar ölçülebilir ve gözlenebilir olmalıdır), (C) Conditions (Kazanılan yetenekler hangi sartlarda tanımlanabilecek) (D) Degree (Kazanılan yeteneğin derecesi: zaman sınırlaması, doğruluk oranı vb.)
3. Yöntem, Medya ve Materyallerin Seçilmesi: Bu asamada nasıl
öğretelim sorusuna yanıtlar aranmaktadır. Öğretim yöntemi, ortam ve materyaller
öğrenenlerin analizi ve hedeflerin belirtilmesi asamaları da dikkate alınarak
seçilmelidir. Yöntem ve materyaller seçilirken 3 seçenek vardır: Hazır olarak
bulunan materyalleri kullanmak, Hazır olan materyallerin gelistirilmesi, Yeni
materyaller tasarlanması.
4. Medya ve Materyallerin Kullanılması: Materyal seçiminden sonra,
medyayı ve materyalleri öğretim programının hedeflerine ulasmasını sağlayacak,
alıstırma ve uygulamaların nasıl uygulanacağını belirten bir yöntem seçilmelidir.
Tasarıma baslamadan önce yapılması gerekenler:
  (1) Materyali ve ortamı gözden geçirme,
(2) Materyali hazırlama: materyalleri toplama, belirli bir düzene koyma,
(3) Ortamı hazırlama, ( Dersin içeriğini kapsamlı bir sekilde veren bir sunum hazırlama,
Çalısılan konu ile ilgisinin mantıksal açıklamasını yapma, Öğrencinin dikkat etmekle
ne fayda sağlayacağını dile getiren motive edici açıklama yapma, Dikkati dersin
spesifik yönlerine çeken sistematik ipuçları sunma ),
(4) Öğrencileri hazırlama: Konu ile gerçek hayatta uygulamakta oldukları arasındaki iliskilerin kurulduğu ve öğrencilerin hazırlandığı asamadır.

5. Öğrenen Katılımının Sağlaması: Bu aşamada öğrenci katılımının nasıl sağlanacağı sorusuna yanıt aranmaktadır. Öğrenci öğrenme sürecine aktif olarak katılmalıdır. Öğrencilerin aktif olarak katılmalarını sağlamak için onlara ipuçları ve işaretçiler verilmelidir.
6. Değerlendirme ve Gözden Geçirme: Değerlendirme aşaması, su sorulara verilen yanıtlar ile yapılabilir. “Öğrenenler, öğretim programının hedeflerine ulaştı mı? Seçilen medya ve materyaller, hedeflere ulaşılmasında öğrenenlere yardımcı oldu mu? Tüm öğrenenler materyalleri amacına uygun bir biçimde kullanabildi mi?”


ARCS modeli dört kategoriden oluşur. Bunlar:
  • Dikkat
  • Uygunluk
  • Güven
  • Doyum



-------------------------------------------------------------------------------
Kaynakça 27,04,2016
https://mmbogretimtasarimi.wordpress.com/2011/04/07/assure-modeli/
http://ogretim-zeynep.blogspot.com.tr/
http://ogretimtasarimidunyasi.blogspot.com.tr/
acikders.hacettepe.edu.tr/

Resimler :
olesyalutsenko.files.wordpress.com
acikders.hacettepe.edu.tr/

16 Nisan 2016 Cumartesi

Bloom Taksonomisi


Taksonomi tasnif ederek dağıtma, sınıflandırma demektir. Öğretim amaçlarının bu anlamda en uygun sınıflandırması BLOOM tarafından yapılmıştır. BLOOM’un sınıflamasının temel özelliği öğretmene; “öğretim sonunda öğrencide ne tür değişiklik olacaktır?” sorusuna cevap bulmada yardımcı olmasıdır.
            Öğretim programı hedeflerinin aşamalı sınıflaması üç alanda yapılmaktadır. Þ
A)    BİLİŞSEL (Kognitif) ALAN
B)    DUYUŞSAL (Efektif) ALAN
C)    DEVİNİMSEL (Psikomotor) ALAN

A. BİLİŞSEL TAKSONOMİ
Bu taksonomi çeşidi bilgi ve zihinsel becerilerin gelişimini içerir. Bloom’a göre öğrencilerin düşünme seviyeleri en basitten en karışığa doğru altı seviyeden oluşmaktadır.
Bilgi : Önceden edinilen bilginin hatırlanması ve tanımlanması yani geri çağırınım olarak adlandırılabilir.
Kavrama : Yorumlama,başka sözcüklerle tanımlama,diğer biçimdeki malzeme ve materyallere dönüştürme ,problem yorumu olarak özetlenebilir.
Uygulama : Önceden edinilen bir bilgiyi yeni koşullarda kullanabilmek olarak özetlenebilir.Matematik problemlerini bu kategoride ele alabiliriz.
Analiz : Elde olan verilerden mantıklı çıkarımlar yaparak çözmek,sonuç odaklı inceleme işlemi yapmak olarak özetlenebilir.
Sentez : Parçaları birleştirerek bütüne ulaşmak olarak adlandırılabilir.
Değerlendirme : Sorgulama diyebiliriz kısaca,bir bilgiyi doğru kriterleri seçerek sorgulamak.


B. DUYGUSAL TAKSONOMİ
Bu alanı değerlendirirken hislerin,tavırların,motivasyon ve heyecan gibi duygusal halleri içerdiğini bilmeliyiz.
Bu alanın sınıflandırılması da şu şekilde oluyor; alma olgusu,olguya cevapvermek, değerlendirmek, organizasyon ve karakterize etmek.
Alma Olgusu : Seçicilikte dikkat, farkındalık.
Olguya cevap vermek : Edinilen bilgiye dair sorulara yanıt vermek,cevaplamada itaat.
Değerlendirmek : Sosyal çevrede varlığını planlarıyla gösterir, sonuca ulaşmak için plan yapar,başlatır,sürdürür,takip eder
Organizasyon : Değerleri karşılaştırma,değerlendirme ve sentez yapmak

Karakterize etmek : Grup çalışmalarında başarılı,bağımsız çalışmada güven duyan tavırda,davranışlarını kontrol eder.


C. PSİKOMOTOR ALAN
Algı : Kısaca bir adım sonrasını tahmin etme olarak adlandırabiliriz ya da adım-sonuç ilişkisini kurabilmek
Yerleştirmek : Üretme sürecinin adımlarını sırasıyla belirler, hareket etmeye hazırlık denebilir.
Güdümlü yanıt : Pratik yapmak, deneyimlemek olarak özetlenebilir.
Mekanizma : Yeni öğrenilecek olan bilgiyi ve beceriyi kavramada ara safha olarak adlandırılır.
Karmaşık açık cevap : Edinmiş olduğu bilgilerle yeni bilgileri harmanlayarak otomatik performansla direk hareket etmek.

İcat etme : Edinmiş olduğu verilerle yeni verilere ulaşmak.




Orijinal Taksonominin Yenilenmesinin Gerekçeleri

Bloom'un taksonomisi, öğrenme-öğretme süreçlerinde sistematik sınıflandırmayı ortaya koyan bir  kuram olarak 1956 yılından bu yana, önemini yitirmeden yaygın olarak  kullanılmaktadır. Ancak, yeni çağ 21. Yüzyılda 1956’dan bugüne, her alanda olduğu gibi eğitim alanında da pek çok yeni ve farklı gelişmelere tanıklık etmektedir (Intel, 2011). Anderson ve diğerleri (akt. Özçelik, 2010, s. xx), Bloom taksonomisin güncelleştirmelerine ilişkin iki neden ileri sürmüşlerdir: 1- Eğitimcilerin ilk haliyle taksonomi kitabının değeri üzerine dikkatlerini yeniden yönlendirme ve onu günün ilerisinde bir kaynak olarak görmelerini sağlama. 2- 1956’dan bu yana olan değişmelerin, eğitim ile ilgili -çocukların nasıl geliştikleri ve öğrendikleri, öğretmenlerin nasıl planlama yaptıkları, öğrettikleri ve değerlendirme yaptıkları gibi- düşünce ve uygulamaları değiştirmesi. 

Alan yazında yer alan Bloom taksonomisinin yenilenmesinin gerekçelerine ilişkin görüşler şöyle toplanabilir: 1- Geçen zaman içinde öğrenmenin nasıl gerçekleştiğine ilişkin yeni bulgular ve oluşan yeni felsefeler, öğrenme hedeflerinin yeniden düzenlenmesi gereğini doğurması, programların sorgulanmasına ve yeniden yorumlanmasına neden olmuştur. 2- İlerleyen zaman sürecinde öğrenmeye ilişkin yeni anlayışlar ve yapısalcı öğrenme kuramı temelli öğretim anlayışının öne çıkması ile Bloom taksonomisinin öğrenci merkezli üst düzey bilişsel becerileri ölçmede yetersiz kaldığının düşünülmesi (Ayvacı ve Türkdoğan 2010). 3- Analiz ve değerlendirme basamaklarının ne anlama geldiği konusunda tam bir uzlaşının sağlanamaması. 4- Gerçeğe uygun problemler ve projeler gibi etkinliklerin taksonomiyle eşlenememesi (Intel, 2011). 5- Çocukların öğrenmedeki bireyselliğini, dinamikliğini ve tüm öğrenmelerini açıklamada yetersiz kaldığı düşüncesi. 6- Taksonomi,  öğrenmenin birbirini takip eden altı aşamalı süreçte gerçekleştiğini belirtmekte, ancak bu süreçlere ilişkin bir öğretim modeli ortaya koyamamaktadır (Tuğrul, 2002).

Bloom Digital Taksonomisi
Bloom’un taksonomisi üzerine çalışmalar yapan Andrew Churches ise bu aşamaları günümüze uyarlayarak taksonomiye uygun eğitsel uygulamaları bir araya getirmiştir. Bunlara ise Bloom’un Dijital Taksonomisi adını vermektedir.




Bloom’un Dijital Taksonomi Eğitsel Uygulamalar

Aşama aşama eğitsel uygulamalar verilmiştir. Birçok uygulamanın maalesef Türkçe versiyonları yok fakat kullanmak için de çok fazla ingilizceye gerek olduğunu düşünmüyorum.

Bilgi
  • Book Creator
  • Tellagami
  • PicCollage
  • Animoto Video Maker
  • WeVideo

Kavrama 
  • Diigo
  • Evernote
  • SimpleMind
  • Easy Voice Recorder
  • Easy Portfolio

Uygulama
  • Explain Everything
  • Google Slides
  • Prezi
  • Magisto Video Editor & Maker

Analiz 
  • Google Drive
  • ColorNote Notepad
  • Skitch
  • EverClip

Sentez 
  • Edmodo
  • Weebly
  • Explain Everything
  • Lecture Notes

Değelendirme
  • Google Keep
  • Wunderlist
  • Google Drive
  • Diigo
  • Audio Note




-------------------------------------------------------------------
Kaynakça :



Resimler;
      Sırayla ;

9 Nisan 2016 Cumartesi

Kavram Türleri


Kavram : Bazı bakımlardan ilişkili uyaranlar takımı ya da bazı kurallarla

ilişkili nitelikler kategorisi olarak tanımlanabilir.


Kavram Türleri : 

Soyut ve Somut Kavramlar

Soyut kavramlar benzer özellikleri düşünsel ya da tanımsal nitelik gösteren kavramlardır. Örneğin ; mutluluk, sevgi, nefret vb. 
Somut kavramlar beş duyu organı ile algılanabilen kavramlardır. Örneğin: Kuş,masa vb.



Nesnel ve İlişkisel Kavramlar

Nesnel Kavramlar: İnsanların kendi çevrelerinde bulunan fiziksel varlık ya da nesneleri sınıflamada kullanılan kavramlardır (Araba, Pizza vb.).

İlişkisel Kavramlar : Nesnel kavramlar arasındaki ilişkileri betimlemek üzere kullanılan ve çoğunlukla sözel bilgilerden oluşan önermelere verilen isimdir (Kuvvet: itme, çekme, ivme, sürtünme).

Üst, Alt Bağlantılı Kavramlar

Kavramlar kendi içlerinde aşamalı bir yapıya sahiptir ve aslında bir kavram birçok şeyin ortak adı olabilmekle beraber kendisi de başka kavram/kavramların parçası olabilir.
Kavram yapılanması içinde en tepede olan ve en geniş kapsamlılığı gösteren kavrama üst kavram adı verilir.
Üst kavramların küçük bir bölümünü ya da özel parçasını oluşturan bir alt düzey kavramlara da alt kavram adı verilir.

Kendiliğinden ve Kendiliğinden Olmayan Kavramlar

Kavramları oluşumuna göre iki kategoriye ayıran Piaget (1964) çocukların düşüme özelliklerini doğrudan yansıtan kavramlara kendiliğinde oluşan kavramlar adını vermiştir. Küçük çocukların kediye “miyav”, köpeğe “hav hav ” ismini takmalarını bu kavramlara verdikleri etiketler olarak göstermektedir.
 Çocukların, genellikle yetişkinlerin istediği doğrultuda sergilediği düşünme biçimini gösteren kavramlara da kendiliğinden olmayan kavramlar adı verilmektedir.


Günlük ve Bilimsel Kavramlar

  Kavramların oluşumunu doğal ve eğitsel bağlamda ele alan Vygostky (1994) kavramları günlük ve bilimsel olarak sınıflamaktadır. Buna göre günlük kavramlar, günlük bağlamda gelişen, çocukların okul dışında yetişkinler ile etkileşimi sonucu oluşan kavramlardır. Bu kavramlar çocuğun kendi kafasında biçimlenir, başkaları tarafından amaçlı biçimde öğretilmez.
    Buna karşın bilimsel kavramlar ise belirli bir bilim dalıyla ilişkili olarak okulda öğretilir.  Bu kavramlar; uygun biçimde tanımlanır, sistematik yönden aşamalı bir yapı içindedir, mantıksal düzenleme içinde sunulur ve sözel olarak kapsamlı biçimde tanımlanabilir.





----------------------------------------------------------------------------
Kaynakça : 
  • Mehmet Özyürek, Kavram Öğrenme ve Öğretme
  • Arif Altun ve  Meryem Yılmaz soylu , Öğretim Stratejileri ve Kavram Öğretimi

Resimler : 


2 Nisan 2016 Cumartesi

25 Mart 2016 Cuma

Öğrenme Stilleri




İnsanlar genellikle 3 yoldan bilgi edinirler. Ancak her insan bu bilgi edinme yollarından birini baskın olarak kullanmaktadır. Öğrencilerimizin bu baskın yönlerini tespit ederek onların öğrenmelerini kolaylaştırabiliriz.


GÖRSEL: Görseller özel yaşantılarında genellikle düzenli ve titizdirler.Dağınık bir masada ders çalışamazlar, önce masayı kendilerine göre düzenlerler, daha sonra çalışmaya başlarlar. Çantaları, dolapları her zaman düzenlidir. Tam olarak öğrenebilmeleri için dersin mutlaka görsel malzemelerle desteklenmesi gerekir. Harita, poster, şema, grafik gibi görsel araçlarla kolay öğrenirler ve bu araçlarla öğrendiklerini kolay hatırlarlar.Bilgi ve kavramları sembol ve resimlere dönüştürmeleri anlamalarını ve bellekte tutmalarını kolaylaştırır..Bir şey düşünürken gözleri yukarı doğru bakar

Görseller en iyi nasıl öğrenir?
  •       Yazarken,okurken renkli kalemler kullanmalu,önemli konuların altını renkli kalemle çizmelidir.
  •           Ders dinlerken not almalıdır.
  •          Anahtar sözcük kartları hazırlamalıdır,kısa notlar alarak pekiştirmelidir.
  •          Öğrenmesi gereken materyalleri kendine göre renklendirmeli,organize etmelidir..
  •         Ders çalışırken sessiz bir ortamda ve tek başına olmalıdır..
  •         Çözmeye öalıştığı problem birkaç aşamalı ise her aşamanın nasıl olduğunu ve geçişiyle ilgili açıklamalı bilgiler yazmalıdır.
  •          Video ve bilgisayar proramlarından yararlanmalıdır






İŞİTSEL-En iyi işiterek öğrenirler-Yabancı dil öğrenmeye yatkındırlar-Diğer  öğrencilere göre daha konuşkandırlar-Konuşmalarında bir ahenk ve melodi  vardır-Sınıf içinde sesten çok rahatsız olurlar-Konsantre olabilmek için hiç bir sesin olmamasını isterler-Konuşma ve dinleme becerileri çok  iyidir-Okuma ve yazma becerilerinde çok zorlanırlar-Şarkıları baştan  sona sadece dinleyerek öğrenebilirler NASIL ÇALIŞMALI?-Yüksek sesle  okumak yada teyp yardımı ile dinlemek öğrenmelerine katkıda  bulunur-Başka bir arkadaşla ya da yetişkinle çalışmak iyi  gelebilir-Kasetlerden yararlanabilir-Şiir yazıp yüksek sesle  okuyabilir-Kendisine sözlü talimatlar verebilir(matematik çalışmaya  başla gibi)-Hatırlatıcı ip uçları kullanabilir(sözcük bağlantıları  akrostişler gibi)-Bellekte tutulması gereken bilgileri melodikleştirerek akılda tutabilir




KİNETİK-DOKUNSAL ÖĞRENME ŞEKLİ
Çok hareketlidirler. Yerlerinde duramazlar. Sürekli hareket etmek isterler.
Okulda genellikle tahtayı silen pencereyi kapatanın kendisi olsun ister.
Uzun süre hareketsiz kalmak çevresindeki olup bitenlerden onları koparır. Hareketlerine anlamlı şekiller verilmezse problem çıkarırlar.
Kalıplaşmış eğitim sistemimizde istenilmeyen öğrenci modelidir. Çünkü tahta-tebeşir-öğretmen sisteminden en az yararlananlar onlardır. Bun edenle yaramaz, tembel öğrencilerdir. Öğrenebilmek için mutlaka yapacaklar ve yaşayacaklardır.
KİNETİK-DOKUNSAL ÖĞRENMEYE SAHİP OLANLARIN GÜÇLÜ YANLARI
·  Yaparak öğrendiyse hatırlar.
·  Dokunma ve hareket çok önemlidir.
·  Oyunlara bayılırlar.
·  Deneme-yanılma yapmayı çok severler.
·  Giyinme şekli rahat olmalıdır. Sportiftirler.
·  Dans, koşma, yüzme, yeme, gezi, yemek pişirme onların vazgeçilmez hobileridir.
·  Konuşmayı severler.
KİNETİK-DOKUNSAL ÖĞRENMEYE SAHİP KİŞİLERİN ZAYIF YANLARI
·  Yapmadıkları yaşamadıkları şeyleri hatırlamada güçlük çekerler.

·  Okumaktan hoşlanmazlar.



------------------------------------------------------------------------
Kaynakça :  25.03.2016
www.itugvo.k12.tr/ilkogretim/rehberlik_bultenler/ogrenme-stilleri.doc
http://nkal.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/20/01/964247/dosyalar/2012_12/10102559_ogrenme_stilleri.pdf
http://memetsen.blogcu.com/cocugumuz-nasil-ogreniyor/246458


Resimler Sırayla :

  • kurtlarortaokulu.meb.k12.tr
  • www.modaveyasam.com
  • bursaberardmetodu.com
  • www.ozeldersbu.com

18 Mart 2016 Cuma

İhtiyaç Türleri ve Veri Kaynakları


Normatif İhtiyaçlar(Normative Needs)

Norm, kelime anlamı olarak herkes tarafından kabul edilen kural ve davranışlara denir. Hedef kitlenin(öğrencilerin) başarısının, ulusal standartlar ile kıyaslanması sonucunda ortaya çıkan ihtiyaçlara normatif ihtiyaçlar denir. Bir başka deyişle hedef kitlenin sınav performansını ülke genelinde belirlenen standart performansın altında ise normatif ihtiyaç bulunmaktadır. Hedef kitleden olan beklentilerimizin belirtilmesi, normatif ihtiyaçların belirlenmesinde ilk adımdır. Örneğin ülke genelinde yapılan teog,ygs, lys, kpss gibi sınavlarda öğrencilerin başarısı kıyaslanarak normatif ihtiyaçların ortaya çıkması sağlanıyor.



Karşılaştırmalı İhtiyaçlar(Comparative Needs)

Genel olarak normatif ihtiyaçlara benzer , fakat burada hedef kitle ulusal olarak değil kendine benzeyen grup ya da kitle ile karşılaştırılır .Burada da öncelikle karşılaştırılma yapılacak alan belirlenmelidir. Örneğin iki farklı grubun bilgiyi doğru bir biçimde kullanma başarısı kıyaslanacaktır. Kıyaslama alanı belirlendikten sonra (Bilgi ve Bilgi okur yazarlığı) hedef kitleyle karşılaştırma yapacağımız diğer grup hakkında bilgiler toplarız.




Hissedilen İhtiyaçlar(Felt Needs)

Kişisel ihtiyaç olarak ele alabiliriz. Hissedilen ihtiyaçlar, kişide var olan beceri düzeyi, başarı gibi kişiden beklenen beceri düzeyi ya da başarı arasındaki farktır. Bu tarz ihtiyaçları belirlemek için en etkili yöntem anket ve kişisel olarak görüşmelerdir. Anketlerin  daha faydalı olması için kişinin gönüllü olarak katılması gerekir. Örnek vermek gerekirse bir iş görüşmesinde veya mülakatta  kişinin becelerine dair sorular sorulması verilebilir. Bu işten veya gelecekten beklentin ne gibi sorular sorularak kişinin ihtiyaçlarını öğrenmek istenebilir. 




İfade Edilen İhtiyaçlar(Expressed Needs)

Öğrenci konuları tespit ettikten sonra bu ihtiyaçlarını eyleme dönüştürmesi, ifade edilen davranışlar olarak ele alınır. Yani hissedilen ihtiyaçlardan farkı bu ihtiyaçların eyleme dönüşmesidir.Burada ihtiyacı, öğrencinin tespit ettiği eksik konuların giderilmesi için gereksinim duyulan olanakların sağlanması ve işlemlerin yerine getirilmesi olarak belirtebiliriz.  Örneğin sınava çalışan bir öğrencinin özel ders alması veya basketbol öğrenmek isteyen öğrencinin basketbol topuyla basket atmaya çalışması verilebilir. 


Önceden Tahmin Edilen  ya da Geleceğe İlişkin İhtiyaçlar(Anticipated or Future Needs)

Örneğin, biz bir işletme sahibiyiz. Zamana bağlı olarak yaşamın ve teknolojinin değişmesiyle bizde kurumsal olarak bazı değişikliklerde bulunmalıyız. İşletme sahibi olarak biz, işletme içersin deki bilgisayarların değişen teknolojiyle birlikte bir sonraki sene yenilenmesi gerektiğini düşünebiliriz. Ya da bu değişikliğin gerekli olup olmadığını personelden bilgi alarak ta öğrenebiliriz, bunu da sözlü mülakat ya da anket yoluyla öğreniriz. Kısacası önceden tahmin edilen ihtiyaçları, gelecekte oluşabilecek değişiklikler olarak tanımlamak mümkün.



Acil İhtiyaçlar(Critical Incident Needs)


Acil ihtiyaçlar adı üzerinden de anlaşılacağı gibi aniden ortaya çıkıp önemli sonuçlar doğuran başarısızlıklardır. Örnek verecek olursak deprem, yangın vb. ortaya çıkan doğal afetler sonucu başarısızlıklarımız bizim ihtiyaçlarımızı gösterir. Yani deprem sonrasında ölen insan sayısından tutun yıkılan bina sayısına kadar olan her şey bizim başarısızlıklarımızdır. Burada ihtiyaçlarımızı tanımlamamız gerekirse binaların sağlam yapılması,  bu bilginin yetkili kişilere aşılanması ve depremdurumunda ne yapılması gerektiğinin insanlara öğretilmesi hepsi birer ihtiyaçtır. Bu ihtiyaç türü beklemediğimiz bir anda ortaya çıkan problemlerin çözülmesinde gereken başarıya sahip olup olmamamızla ilgilidir.









-----------------------------------------------------------------------------------------------------
Kaynakça :  18.03.2016
http://ihtiyacanalizi.blogspot.com.tr/

Resimler Sırasıyla : 
www.emmadentcoad.blogspot.com
onurcinkir.wordpress.com
onurcinkir.wordpress.com
win.corporatevisions.com
www.huffingtonpost.com
www.netcareaccess.org

11 Mart 2016 Cuma

Böte İsmi Hakkında Bilinmeyenler




1990'lı yıllarda bilgisayar destekli eğitim Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanılmaya başladıktan sonra  bdö dalında uzman kişilere ihtiyaç duyuldu. Bu kursun genel amacı: Okullarda bilgisayar laboratuvarlarının düzenli ve verimli bir şekilde işletilmesi, diğer öğretmenlerin eğitimde bilgisayar kullanımı konusunda yetiştirilmeleri ve okulun bilgisayar hizmetlerinin yürütülmesi için gerekli bilgi, beceri, ve tutumlara sahip formatör öğretmenleri yetiştirmektir.[1]
Bir yandan Formatör Öğretmen eğitimi sürerken bir yandan da okullardaki bilgisayar dersini verecek öğretmen ihtiyacı ortaya çıkmaya başlayınca ilk olarak 1994-1995 öğretim yılından başlamak üzere Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Eğitimi Bölümü bünyesinde üniversiteye kadar olan okulların müfredatlarına girmeye başlayan "Bilgisayar" derslerini verecek öğretmen ihtiyacını karşılamak üzere "Bilgisayar Öğretmenliği" anabilim dalı kuruldu[1]

Bilgisayar Öğretmeni ihtiyacı sadece bu anabilim dalı ile karşılanamayacağı çok kısa zamanda anlaşıldı ve bu anabilim dalı Yüksek Öğretim Kurulu tarafından yürütülen "National Education Development Project" (Milli Eğitimi Geliştirme Projesi) çerçevesinde gerçekleştirilen yeniden yapılandırma sonrasında 1997 yılında bölüm olarak yeniden şekillendirildi ve ilki  Orta Doğu Teknik Üniversitesi bünyesinde "Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi" ismiyle öğrenci kabülüne
başladı [1]

  Çok karıştırılan bir kavramdır Böte. Açılımını sorduğumuz zaman insanlara hep Bilgisayar Öğretmenliği ya da Bilgisayar bölümünde okuyoruz diyoruz ve bölüm ile ilgili açıklama yapmıyoruz. Belki anlamayacaklarını düşünüyoruz belki açılımını bizde bilmiyoruz belki de üşeniyoruz. Ama tam olarak açıklamak gerekirse BÖTE: Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi olarak geçiyor. Bu bölümde okuyan öğrenciler bölümü sadece öğretmenlikmiş gibi görenlerin aksine herhangi bir teknolojik cihazın(Bilgisayar,tablet vs.) öğretmeni olmak için bu bölümü okumazlar. Öyle olsaydı her cihaz için bir öğretmenlik bölümünün açılması gerekirdi. Mesela; Buzdolabı öğretmenliği :) Kulağa aslında çok komik geliyor ama düz mantık düşündüğümüz taktirde karşımıza böyle bir durum çıkıyor.  Bundan dolayı bölümü okuyan öğrencilerin ya da mezun kişilerin alanın kapsamını iyi bilmesi, bölümün başkaları tarafından da fark edilmesini ,bölümü yanlış tanıyanları veya tanıtanlara doğruyu göstermeyi misyon edinmesi gerekmektedir. 



-----------------------------------------------------------------------------------------
Kaynakça :   [1]    Özden,Yaşar . (2014,22 Nisan).  Erişim Tarihi . 11 Mart 2016
 GÜYER,T ve YALIN , H(2013,Haziran).EĞİTİM TEKNOLOJİSİ KURAM VE UYGULAMA,Cilt 3, Sayı 2,